Takip edenler (varsa) bilirler, ben televizyon reklamlarını hiç sevmem ve sık sık eleştirir ya da alay ederim. Ek bir bilgi daha, özel televizyon hizmeti veren bir kurumdan hizmet alıyorum ve alışılmış kanalların hiç birisini seyretmem, dolayısıyla reklamlardan olabildiğince yalıtılmış yaşıyorum. Ama ne kadar yalıtılsanız da fayda etmez, yine de bir yolunu bulup hayatınıza giriyorlar.
Bir çikolatalı gofret reklamı var örneğin. Gencecik kızımız internetten erkek arkadağının "profiline" bakıyor, orada filanca kızla fotoğrafını görünce çok kızıyor, hemen kankasını arayıp dert yanıyor. Telefonu kapatırken kitaplar devriliyor, bir kutu düşüyor falan gibi muhtelif talihsizlikler daha oluyor. "Öfff" derken çekmecede bir çalar saat çalıyor. Çekmeceyi açınca onlarca reklamı yapılan ürünün üzerinde bir çalar saar görülüyor. Kızımız bizim üründen bir ısırık alınca, bilgisayar ekranındaki sayfayı kapatıp, oğlanın fotoğrafının bulunduğu çerçeveyi de deviriyor.
Herşey bir yana, gofret yemek için çalar saat kuran birinden kime ne hayır gelir? O çalar saati çekmeceye koymak nasıl bir akıldır? Bir gofret yiyince erkek arkadaşını bırakan kız imajının hedef kitlesi nedir? Bayıla bayıla yediğim gofreti şimdi yerken aklıma bunlar takılıyor yahu. O zekaya sahip kızımızı, çekmecedeki çalar saati ısırmadığı için de özellikle tebrik etmek istiyorum ben buradan.
Tahmini hedef kitle: "Erkek arkadaşlarının internette başka kızılarla fotoğraflarını görünce sinirlenen kızlar."
Tahmini mesaj: "İlişki dediğin, bir ısırık kadar sürer."
Evinde başka bir ülkedeki kızıyla internetten yazışan bir babanın, kızının aniden gelip onun şaşırtması üzerine kurulu bir reklam var. O kız eve öyle gelip de babasının gözlerini kapatsa, bence o adam kalpten ölürdü. Hadi ölmedi idyelim kendine gelmesi en az bir 10 dakika sürer, kendine geldiğinde de sarılmak yerine ya küfreder ya da döverdi. Zaten söz konusu firmanın bu konudaki bütün reklamları "duygusal" konular üzerine. "Sömürü" demeye dilim varmıyor.
Bir zamanlar, "Reklamlar" ön duyurusuyla hayatımıza dahil olan reklamların şimdi bir de izlediğiniz (izlemeye çalıştığınız) filmin ortasında zart diye hayatınıza giren çeşitleri türedi. Bunların bir yerinde "Tanıtıcı reklam" gibi bir mesaj yazılı oluyor. Ötekiler tanıtıcı değil de bir tek bunlar mı tanıtıcı, nedir anlayamadım. Genellikle hep aynı kurumun reklamları aynı kanalda bu şekilde yayınlanıyor. Bir tür sponsorluk söz konusu sanıyorum. Ve tabi ki, bu kuşakta fazladan bir ücret talebi de aynı sözün konusudur. Milleti baymak ve markadan soğutmak için fazladan para vermek, benim ne olduğunu anlayamadığım bir düşüncenin ürünü sanıyorum. Asıl reklam kuşağının spotu bu tanıtıcı reklamdan sonra yayınlanıyor.
Öyle kontrolsüz giriyorlar ki bunlar, kanal değiştirene kadar bir kısmını seyretmiş oluyorsunuz. Hatta bunlardan bir banka reklamı bende "duyduğum anda ayağa kalkıp mutfağa ya da tuvalete gitmek" gibi bir şartlı reflekse neden oldu. Ayıptır söylemesi, tam tuvaletten çıkarken müziği duysam tekrar geri dönmem gerekiyor. Böbreklerime işlemiş işte, düşünün.
ilgili yazılar
- Yerli Dizilerin Süresi Kısalıyor! (9)
- Bir Dönemin Yerli Dizileri... :) Nelere Katland... (88)
- "BASIN ETİĞİ-TV HABERCİLİĞİ" (3)
- Televizyondaki Vudu Reklamı (0)
- lost ile ilgili bir site (0)
- İnternetten dizi veya film izleme (1)
- FOX TV Sorgulanmalı (0)
- Burada HERŞEY BEDAVA! (0)
- Kurgu Hapishaneler, Cinsellik ve Şiddet (1)
bu yazı semazem tarafından hafif.org adresli sitede yayımlanmak üzere yazılmıştır. kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz.
etiketler: reklam, televizyon, medya, dizi, film, kanal, reklamlar, iletişim, görsel medya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder